DERGİYE ABONE OL
DERGİYE ABONE OL

Dijital Dönüşüm ve Verinin Yolculuğu: Şantiyeden Merkeze Uzanan Yeni Nesil Yönetim Anlayışı

İnşaat sektörü; büyük bütçeler, uzun süreli projeler ve karmaşık süreçler barındıran dinamik bir alan. Bu projelerde her aşamanın doğru takip edilmesi; zaman, maliyet ve kalite açısından kritik öneme sahip. Ancak sektörün geleneksel yöntemlere bağlılığı, veri akışının yavaş olması ve manuel raporlama süreçleri, hata riskini ve finansal kayıpları beraberinde getiriyor. Bugün hâlâ birçok projede sahadan merkeze veri aktarımı; evrak, telefon görüşmeleri ve gecikmeli raporlarla sağlanıyor. Bu durum, yanlış kararların alınmasına ve büyük bütçeli projelerin sapma göstermesine yol açıyor.

Sorunlar ve Maliyetlere Etkisi:
Eksik ya da geç veri akışı yalnızca küçük gecikmelere değil, ciddi maliyet artışlarına neden oluyor. Proje ilerlemesi gerektiği gibi takip edilmediğinde; sahada işin tekrarlanması, malzeme israfı ve yanlış yönlendirilmiş ekip çalışması ile karşılaşılabiliyor. Hakedişlerin eksik veya fazla ödenmesi, yüklenici ve işveren arasında anlaşmazlıklara neden olarak hukuki süreçleri bile tetikleyebiliyor. Bu sorunlar sonucunda, büyük altyapı projelerinde %5 ila %10 arasında bütçe sapmaları görülebiliyor. Örneğin; 1 milyar TL bütçeli bir projede %7’lik bir sapma 70 milyon TL’lik kayıp anlamına geliyor.

Gerçeklik Yakalama Teknolojileri, Yapay Zeka ve Uygulama Alanları

 

Son yıllarda gelişen teknolojiler sayesinde sahadaki mevcut durumun hızlı ve doğru şekilde dijital ortama aktarılması mümkün hale geldi. Bu, genel anlamda “gerçeklik yakalama teknolojileri” olarak adlandırılıyor. Lazer tarayıcılar, fotogrametri tabanlı uygulamalar ve 3D modelleme çözümleri bu kategorinin içinde yer alıyor. Ancak, pratikte en çok tercih edilen ve en ideal yöntem drone kullanımı ile sağlanan hava görüntülerinin işlenmesi oluyor. Drone’lar; hem geniş alanları kapsayabiliyor hem de hızlı veri toplama imkanı sunuyor. Bu yöntem; otoyol, demiryolu, metro, havaalanı, baraj ve güneş enerjisi santrali gibi büyük altyapı projelerinde olduğu kadar, üst yapı bina projelerinde ve özellikle nitelikli hastane gibi büyük hacimli yapıların inşasında da kullanılıyor.

Yapay Zeka ile Entegre Süreçler

Bu veriler sadece toplanmakla kalmıyor; artık yapay zeka destekli sistemler tarafından analiz edilerek anlamlı bilgiye dönüştürülüyor. Yapay zeka, sahadaki ilerlemeyi otomatik olarak hesaplayabiliyor, potansiyel gecikme ve riskleri önceden işaretleyebiliyor. Aynı zamanda, geçmiş veri setlerini değerlendirerek gelecekte karşılaşılabilecek problemleri öngörebiliyor ve çözüm önerileri sunuyor. Bu etkileşim, proje ekiplerinin hızlı karar almasına, kaynakları etkin kullanmasına ve sahadaki değişiklikleri daha proaktif yönetmesine imkan tanıyor.

Bir Vaka Örneği:
Geçtiğimiz yıl hayata geçirilen 20 kilometrelik bir otoyol projesinde, bu dijital yöntemler ve yapay zeka analizleri kullanılarak proje yönetimi yapıldı. Drone görüntüleri ve yazılım analizleriyle sahadaki ilerleme haftalık olarak izlendi. Yapay zeka algoritmaları, belirli bölgelerde yavaşlama ve olası gecikmeleri önceden raporladı. Ödeme süreçlerinde hız kazanıldı; hak edişler doğru ve eksiksiz hazırlandı. Özellikle malzeme tedarik sürecinde yaşanan belirsizlikler önceden tespit edilerek malzeme planlaması öne çekildi. Bu sayede, proje toplam bütçesinde %7 tasarruf sağlandı ve teslimat takvimi 1 ay öne çekildi. Benzer şekilde, büyük ölçekli bir hastane inşaatında da drone destekli ölçümler ve yapay zeka tabanlı analizler sayesinde beton döküm ve çelik montaj süreçleri eş zamanlı olarak takip edildi ve zaman kayıpları minimize edildi.

Dijitalleşmenin Katkıları ve Yapay Zeka ile Gelecek Öngörüsü:
Dijitalleşme yalnızca sahadan merkeze veri akışını hızlandırmakla kalmıyor; aynı zamanda şeffaflığı ve hesap verebilirliği artırıyor. Artık proje yöneticileri, işverenler ve yatırımcılar; projelerin anlık durumunu şeffaf raporlarla takip edebiliyor. Gelecekte bu sistemlerin daha da gelişerek; sahadan toplanan verileri analiz eden, geçmiş projelerden öğrenen, tahminler üreten ve proaktif önerilerde bulunan yapay zeka destekli platformlara dönüşmesi bekleniyor. Yapay zeka; bir projede risk oluşmadan önce uyarılar verebilecek, alternatif senaryolar üretebilecek ve optimum kaynak kullanımı için stratejik karar destek mekanizması olarak görev yapacak. Veriler sayesinde projelerin teslim tarihleri daha kesin olacak, bütçe aşımı ihtimali azalacak ve sahada yapılan her adım kayıt altında olacak.

Sonuç:
İnşaat sektörü için dijitalleşme ve yapay zeka artık bir seçenek değil, hayatta kalma zorunluluğu haline geldi. Zaman kaybını önleyen, bütçe kontrolü sağlayan ve iş kalitesini artıran bu teknolojiler sayesinde; projeler daha verimli, güvenilir ve sürdürülebilir yönetiliyor. Gelecek, doğru veriyi zamanında kullanarak hızlı karar alan ve yapay zekayı stratejik ortağı gibi kullanan firmaların olacak. Sektörümüzün bu dönüşümü benimsemesi; sadece rekabet avantajı sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda ülke ekonomisine de katkıda bulunacaktır.

 

Sedat Mança – İnşaat Mühendisi, Arventek Kurucu Ortağı & CEO

 

Diğer Yazılar

spot_img

En Çok Okunanlar